biz, yani gonca savaş ve ben okula arada uğrasakda tatilimizin ilk günlerinde o gitmediğimiz okulumuzun hayatımızdaki büyük yerinin farkına vardık bugün...evet sabahtan beri sıkılıyoruz..hemde beraber sıkılıyoruzz...elimizde telefon önümüzde bilgisayar sıkıldıkça birbirimize sarıyoruz konudan konuya atlıyoruz...bugün sıkılmamız işe yaradı ve biz ilk kez önemli bir konuda fikir alışverişinde bulunduk..gündemdeki yasaklar vs vs...bu konuya pat diye gelmedik elbet...önce yazın yapacaklarımızı planladık gitmek istediğimiz yerleri konserleri sıraya koyduk..sinemaya gidelim dedik falan filan...planlar yapıldı bitti yine bi sıkılma evresii...hemen geyik bulduk tabii...
sonra gonca benim ferihayla ilgili yazımı tekrar okuyup tekrar beğendiğini hatta kendi face ve tvit adreslerinde paylaştığını herkesin okumasını istediğini dile getirdii
sonra bizim okuldan çıkıp U dönüşü yapıp ilk sokaktaki ilk ev olan eski eve girmemizin o monotonluğun bile bizi nasıl mutlu ettiğinin farkına vardııkk...
evet en son kurtlarımızı orda bırakmıştık herşey çok güzeldi :)
bir kaç saat önce gonca bana bir blogumun olduğunu hatırlattı ve yazı yazmamı tavsiye etti..kendisi epey eğleniyomuş benim yazılarımı okurken..saolsun:)
bende konu önermesini istedim...aylardır televizyonla alakası olmayan kızın gündemi görünce yaşadığı şoku ve düştüğü umutsuz durumu anlat dedi..kendisinden bahsediyoo...ben televizyondan uzak yaşamamış biri olarak bu dediğini yazamazdım o yüzden kendin yaz dedim..bu arada evde karnı acıkan bir kardeşim var ve ona yemek hazırlamam lazım goncaya sen takıl gelicem hemen dedimm...ben dönene kadar gonca kızımız döktürmüş...
evet şimdi yazıyorum gonca savaşın kaleminden durum değerlendirmesi :
Can sıkıntısı denen bir gerçekle kalabalık veya yalnız olarak yüzleşebilirsiniz..Ben şuan o gerçekle baş başayım..Can sıkıntısından bir amuda kalkmadığım kaldı denecek durumdayım..Yok arkadaş geldimi gitmek bilmeyen gittiğinde şıp diye gelen ensemin dibinden ayrılmayan ne menem şeydir şu can sıkıtnısı..Yemek yersin,kitap okursun,nette takılırısn falan falan uzar listede gitmiyor bitmiyor sıkıntı arkadaş..Atalarımız sıkı can iyidir gibi laflara üreteceğine ortama uygun canın sıkılıyorsa ... yap tarzı bir söz üretselermiş daha bir minnet duyabilirdim doğrusu genede saygıyla anıyorum cetlerimi..Hepsi bir köşeyede okul kapansın diye yırtınırken, okul kapanınca da okulu özleyen bir nesilin ferdiyim nasıl yaratıcı bir sıkıntı çözüm bulabilrim bilmiyorum ama derslerinde gereken başarıyı gösteremeyen ben bu konuda da benzer başarısızlığı korumaya devam ediyorum..(Durmak yok istikrara devam..)Yaz tatilinde yapılması gerekenler listesini uygulamaya çalıştığım canımın sıkıldığı zaman dilimlerinde de tavanı izlemek, boş boş bilgisayara kitlenip kalmak tarzında Bülent Ersoy'un dediği gibi fevkaledein fevkiğinde zaman geçiriyorum..(Yazılışından emin olamasamda böyle diyordu herhalde sayı değer büyüğümüz..)Adete sıkıntıdan ıkındığım harika zaman dilimleri için başta kendime sonra aklıma bir türlü gelemeyen gelsede o dakika zevk vermeyen her türlü aktiviteye çok teşşekkür ederken ne yapsam ki ben sıkıntım geçsin ???
Twitte gördüğümle şoka girdim AMK diye gazetemi olur diye..Oturdum düşündüm gerçekliği nedir diye sonra işte dedim risk budur..Okan Bayülgenin yaptığı gibi risk budur arkadaş..Türkiye'de herşeyin baskı altında olduğu gerekli gereksiz herşeyin sansürlendiği bir dönemde AMK Gazetesini canı gönülden destekliyorum..İçeriği spor diyorlarda ne sporu bilemedim doğrusu çokta ilgilenmedim güldüm beğendim pek hoşnut oldum..FAK diyede Magazin dergisi çıksa mesela ne hoş olur öyle sansür getirilmez böyle itiraz edilir böyle protesto gerçekleşir. Hey gidi pratik zekasını sevdiğim halkım..Hazır kürtajda yasaklanmışken Kürtaj Politika Gazeteside çıkarılabilir bence..Haydar diye mesela cinsellik üzerine bir dergi fena olmaz. Yasak Gazetesi'nde çıkan yeni yasak haberine göre o yaska bu yasak geliyorrr.. Tadından yenmez doğrusu.. Örnekler çoğalabilir..Aklımdan geçenler şimdilik bu kadarken fenada olmadı doğrusu aklıma seveyim sözünün cuk olduğu durumlardan biri daha.. (=Aha aha aklıma bir tane daha geldi Lisesli YÖK Gazetesi sınava iki hafata kalan değişen sistemden, sonlara doğru yapılan tüm değişiklikler bu gazetede..( Gerçi düşününce bu gazete saatlik olsa daha hoş olur nede olsa YÖK'ün hızına yetişilmiyor..) Sanırım bu gibi bir sürü gazete, dergi daha ilgi çekici daha eleştirel olabilir.. Nasreddin Hoca fıkraları tadında olan Türkiye gündemi daha eğlenceli hala gelebilir..Hoş olurrr..Güzel olur.. Yapsak mı kii ?
cancağzımın ellerine sağlık sıkıntısında boş durmamış yazmış çokta iyi etmiş...sayesinde bizde kendi dertlerimizden kurtulup ülkemizde neler oluyor diye düşünme fırsatı buldukk...
sizcede şaka gibi değil mi olanlar...
biri bir kuyuya taş atıyo sonra kırk akıllı çıkaramıyo..kürtaj yasağıymış..tek derdimiz oydu çünkü..ülkede hiç dert yok işsiz aile aç çocuk yok biz doğmamış çocukların geleceğine kayırır olduk...
sinir sistemi oluşmamış bir hücre yığınına insan diyen aklıevvelleri görmemizi sağladı bu yasak.. bu yasağı savunan zavallı dincilerin kaçı 8 haftalık bir insan embriyosuyla bir inek embriyosunu ayırdedebilecekler merak ediyorum. bilmedikleri konularda cahilliğin verdiği cesaretle sadece padişahları öyle istedi diye atıp tutan güruhun gündemine katkı sunmak bile zoruma gidiyor bunları yazarken...
destekçisi olan kadınlara -en az biri tecavüz çocuğu olmak üzere- ömürleri boyunca sorumlulukları altında kalacak olan istenmeyen çocuklar dilediğimide ayrıca belirtmek istiyorum...
doğuştan hasta ve sakat çocukların sayısının artmasına neden olacağı neden kimsenin aklına gelmiyo. aile içi tecavüzlerden nur topu bebeklerimiz olsun ama dimi yeter ki üreyelim nasılı önemli değil.
tecavüzcülerin çocuklarınada devletin bakacağını savunuyo bazı büyüklerim...ona ne şüphe..ama nasıl bakıcak.. tabi ki tecavüz ederek bakıcak...pozantı çocuk ıslahevinde olanlar bu kadar çabuk unutulmuş olamaz di mi?
dağıtılan kömüre, bulgura, pirince muhtaç daha fazla birey sizce de ağır gelmez mi bu ülkeye ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder